bilgi@divrigi.bel.tr 0 (346) 418 11 13

DİVRİĞİ EVLERİ

“ Divriği evlerinin tarihi uzantısı kale çevresine yerleşme ile başlar. Bu dönemde kale içine sığmayan halk (Ermeni, Rum, Türkmen) kale dışına taşmıştır.
 
Divriği evlerinin tarihi uzantısı kale çevresine yerleşme ile başlar. Bu dönemde kale içine sığmayan halk (Ermeni, Rum, Türkmen) kale dışına taşmıştır. Ermeniler ve Rumlar Taşbaşı, Çirgişan, Güllübağ ve Horevenk mevkilerine, Türkmenler Ulucami, Kale, Iğımbat tepesi etekleri ile Mercan Tepe mevkiilerine yerleşmişlerdir. Bu evler 17. yüzyılın sonlarına kadar tek katlı olup hımış tekniği ile yapılmış evlerdir. Türkmenlerde evler, zemin taş ve ardıç ağaçlarıyla sıkıştırılır ve üzerine dikmelerle bina inşa edilirdi. Ermeni ve Rumlarda ise temel açılır su basmana kadar taşla sonra kerpiçle örülürdü. Bunların bulunduğu mevkilere eski Divriği adı verilmiştir. Bu tip evlerin bazılarının harabeleri bugün dahi görülebilmektedir. 
 
Köse Paşa'nın önderliğinde Abuçimen Deresi'nin batı yakasına ev yapımına başlanmış, yeni mahalleler kurulmuştur. Bu gelişme 16. yüzyılın sonları 17. yüzyılın başlarındadır. Günümüze kalan evler yeni yapılaşma baladıktan sonra yapılan evlerdir. İnşaatlarında hımış tekniği kullanılmıştır. Bu teknik ahşap taşıyıcı aralarının kerpiçle doldurulmasıdır. Genel olarak iki katlı yapılmışlardır. Plan olarak alt katlar, ahır, anbar, kışlık bölümler, mutfak gibi kısımları; üst katlar yazlık ve kışlık odaları, divanhane, kahve ocağı, misafir odası gibi bölümleri kapsamaktadır. Evler genel olarak sokağa, avluya ve bahçeye doğru geniş manzaralı, asıl cephelerini avluya dönmüş şekilde inşa edilmişlerdir. Selamlık kısmının başoda (yaz odası) denilen bölümünde sokağa ve avluya taşmalar yapılmıştır. Evlerin bir cephesi kıbleye dönük olacak şekilde konumlanmıştır. Odalar genellikle dikdörtgendir ve giriş kapıları dip köşeye yerleştirilmiştir. Nimseki ve Toyhane gibi Anadolu evlerinde pek rastlanmayan mekânlar oluşturulmuştur.
Divriği'de ahşap ve alçı süslemelerin güzel örneklerinin görüldüğü evler birçok bölgeye göre daha iyi muhafaza edilmiştir. Ahşap süsleme özellikle tavanlarda, ayrıca kapı, yüklük ve dolaplarda kullanılmıştır. Divriği evlerinde tavanlar mertek (kaplamasız) tavanlar, düz tavanlar, nakışlı tavanlar (yıldızlı tavanlar) olmak üzere üç şekilde görülür. Mertek tavanlar malzeme kalitesine göre Kallenguç (kırlangıç) ve Hampoş tavanlar olmak üzere ikiye ayrılır. Nakışlı tavanlar, ince işçiliği ve motiflerin güzelliği ile ahşap süslemenin en yoğun uygulandığı örneklerdir, Çarkıfelekli ve İşlemeli tavanlar olmak üzere iki gruba ayrılır. Alçı süslemeler genellikle varlıklı ailelere ait evlerin selamlık bölümlerinde yer alan ocak ve çiçekliklerde görülür. Ocak ve çiçekliklerde barok tarzındaki bitkisel motiflere rastlanmaktadır. 
Kentte 300 üzerinde görülmeye değer ev olup, 120 ev tescillenmiştir.
 
Plan Özellikleri:
 
Avlu ve Cümle Kapısı: 
Geleneksel Divriği evleri duvarların arkasında yer alan büyük avlular ve bahçelerin içine yerleştirilmişlerdir. Sokaktan avluya genellikle çift kanatlı cümle kapısı ile girilir. Cümle kapıları çift kanatlı, kiremit saçaklarla örtülmüş ve özellikle çam ağacından yapılmıştır. Kapılar kentte demirciliğin güzel örnekleri olan tokmaklar (şakşaklar), 'çekecek' adı verilen demir halkalar, anahtar ağızlıklar, kilitler ve kapı kolları (kos) ile süslüdür. 
  
Ayaz ve Bahçe: 
 
Divriği evlerinde avlu genellikle harem ve selamlığı ayırmak amacıyla orta kapı adı verilen çift kanatlı ikinci bir kapı ile bölünmüştür. Harem bölümünün ön tarafında yer alan ikinci avluya 'ayaz' adı verilir. Burada dış ocaklık, fırın, tandır, ambar, odunluk, ahır, tuvalet ve örtme yer alır. Ayazın Divriği evlerindeki en önemli özelliği sadece kadınlara ayrılmış bir bölüm olmasıdır. Ayaz aynı zamanda avlu ile bahçe arasındaki geçişi sağlamaktadır. Bahçeler çeşitli meyve ağaçları, sebze tarhları, küçük bir yoncalık veya bostan bölümlerinden oluşmaktadır.
 
Selamlık (Dışarı Daire): Selamlık genellikle iki katlıdır. 'Yaz odası' (başoda) ve kış odasının sokağa cepheleri vardır. Bazı evlerde 'yıldız köşkü' denilen beşgen ya da altıgen planlı bir asma kat ilave edilmiştir. Yaz odası dışarı dairenin en önemli odasıdır. Geniş ve çok pencerelidir. Yaz odaları özellikle tavan süslemeleri ile dikkat çeker. İkinci oda olan 'kış odası' yaz odasına göre daha dar, az süslemeli ve az pencerelidir. Odayı ısıtmak için kullanılan ocak odanın temel elemanıdır. Selamlıkta bu odalardan başka küçük bir ocakla ısıtılan, bir sedir ve bir penceresi olan 'kahveocağı' denilen bir oda bulunur.
 
Selamlığın alt katında 'atörtmesi' denilen bir açıklık bulunur. Evin ve misafirlerin binek hayvanları gündüz buraya bağlanır. Atörtmesinin yanından bir kapıyla binek hayvan ahırlarına girilir. Üst kata atörtmesinin önünden avludan biraz yüksekçe olan sahantaşından başlayan ahşap bir merdivenle çıkılır. Bu merdivene 'ayakçak' denir. Üst katta 'ayakçakbaşı' denilen bir sahanlığa çıkılır. Ayakçakbaşı 'divanhane'nin girişidir. Divanhane bir tarafı açık büyük bir sofa görünüşündedir. Yaz aylarında akşam oturmaları burada yapılır. Evde erkek misafir olmadığı zamanlar kadınlar günlük işlerinin çoğunluğunu burada yaparlar. Divanhanedeki selamlık kapısından 'aralık' kısmına girilir. Burası odalara açılan kapıların bulunduğu küçük bir bölmedir.
 
Başoda (Yaz Odası): Geniş boyutları ve dekorasyonuyla ilgi çeken en önemli oda başodadır. Başoda 1850'den sonra 'yaz odası' ismini almıştır. Selamlık biriminin asıl kısmını oluşturur. Başodanın cephesi sokağa ve avluya taşkın durumda inşa edilmiştir, bu nedenle bol ışıklı, sokağa hakim bir konumdadır. 'Aşağı seki', 'kilimüstü' ve 'nimseki' olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Aşağı seki kapıdan girilen ilk bölümdür. Suluk ve çiçeklik bu bölümde bulunur. Kilim üstüne alçak bir seki ile çıkılır. Asıl oturma işlevi kilimüstü kısmındadır. Nimseki ise sohbetleri dinlemeleri ve oturmaları için genç erkeklere ayrılmış olan kısımdır. Ayrıca yatıya kalan misafirler de burada ağırlanır. Başodanın tavanında ahşap işçilikleri ön plana çıkar. Ayrıca alçı çiçeklik ve ocaklar bu odanın önemli bölümleridir. 
Yıldız köşkü (Cihannüma): Divriği evlerinde selamlık bölümünden merdivenle çıkılan bir oda olan 'yıldız köşkü' üçüncü kat olarak görünmektedir. Türk konut mimarisinde 'cihannüma' olarak adlandırılan bu bölüm Divriği'de yıldız köşkü olarak adlandırılır. Tüm cepheler üzerinde yer alan pencereler bu odayı seyir ve dinlenme odası yapmıştır. Dikdörtgen, çokgen ve yuvarlak planlı örnekleri vardır. 
 
Merdivenler: Geleneksel Divriği evlerinde 'ayakçak' adı verilen merdivenler iç ve dış olmak üzere iki çeşittir. Dış merdivenler avludan birinci kata çıkışı sağlayan ahşap asma merdivenlerdir. İç mekânda yer alan, katlar arasında geçişleri veya harem ve selamlık arasındaki bağlantıyı sağlayan merdivenler de ahşaptır. 
 
Divanhane (Sofa): Türk konut mimarisindeki 'sofa'nın Divriği evlerinde aldığı isimdir. 'Divanhane' avlunun selamlık girişinin ön kısmında yer alan dikdörtgen veya kare planlı dış merdivenle çıkılan yarı kapalı mekândır. Ön tarafı açıktır, yan tarafları selamlık giriş kapısı ve duvarlarla çevrilidir. Bazı evlerde süslemeli ahşap tavanlar, 'köşk', 'apteshane' ve ocak da eklenmiştir. Divanhanenin ön tarafı açık olduğu için ahşap korkuluklarla kapatılır. Divanhane evlerin selamlık tarafında yer aldığından erkek misafirlerin ağırlandığı mekândır.
 
Harem (İçeri Daire): Harem bölümü genellikle tek katlıdır. Hareme giriş 'ayaz' adı verilen avludan 'örtme' denilen, bir kısım ile yapılır. Örtme, Divriği ve yakın çevresi tarafından kullanılan bir isimdir. Örtmeye açılan cümle kapısı ile içeri daire aralığına girilir. Bu dairede en önemli bölümler 'toyhane', 'ocaklık' (mutfak) ve 'kiler'dir. Ayrıca evin genişliğine göre birkaç oda bulunur. Toyhane kışın ailenin topluca oturmasına, yemek yemesine, el işi yapmalarına göre planlanmıştır. Girişinde dikdörtgen veya kare biçimli bir 'aşağı seki', buradan bir basamakla çıkılan uzun dikdörtgen biçimli bir 'kilimüstü', kilimüstünden bir basamakla çıkılan 'kürsübaşı' kısımları bulunur.
 
Örtme: Evlerin ayaz kısmında, harem girişinin ön tarafında yer alan, ayazdan bir iki basamakla çıkılan, dikdörtgen veya kare planlı sundurma şeklindeki yarı kapalı mekândır. 'Örtme' yaz aylarında günlük işlerin yapıldığı, misafirlerin ağırlandığı ve akşamları ev halkının oturduğu bölümdür.
 
Toyhane: Geleneksel Divriği evlerine Türk konut mimarisi içinde önemli bir kimlik kazandıran en önemli mekândır. 'Toyhane' başka bir bölgede yer almayan sadece Divriği'ye özgü yaşam alanıdır. Selçuklularda kullanılan "Tabhane" (Toyhane) lerin, yakın bir adla Divriği evlerinde yaşıyor olması ilgi çekicidir. Toyhane geleneği Divriği'de 20. yüzyılın ikinci çeyreğine kadar kullanılmıştır. Özellikle kış aylarında bütün yaşamın geçtiği, yemeklerin yendiği, misafirlerin ağırlandığı, düğün, sünnet, cenaze gibi törenlerin yapıldığı bir salondur. Evlerin harem bölümünde yer almaktadır. Toyhane, 'aşağı seki' (ayakterzi), 'kilim üstü' (kilim mağı) ve 'kürsü başı' olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Aşağı seki kapı girişinde yer alan kare planlı alandır. Bu bölümde 'suluk' adı verilen alçak bir raf yer alır. Burada su kabı, ibrik, leğen, sabun gibi eşyalar bulunur. Evlerin mutfak kapısı da bu bölüme açılmaktadır. Aşağı sekiden bir basamakla çıkılan dikdörtgen planlı kilim üstüne çıkılır. Asıl oturma alanı olan kare planlı kürsü başı bölümünün tam ortasında kürsü adı verilen ısınma aracı vardır. Kürsü başında, dört tarafta ortalama 90 cm boşluk bırakılarak zeminden yaklaşık 25-35 cm derinlikte çukur açılır. Çukurun tam ortasına topraktan yapılmış çanak biçiminde ateşlik yerleştirilir. Üzerine dört ayaklı 60-70 cm yüksekliğe sahip ahşap 'kürsü masası' yerleştirilir. Masanın üstüne 'kürsü yorganı' denilen biri büyük diğeri küçük iki yorgan örtülür. Yorgan ısının etrafa dağılmasını önleyerek kürsü başında her zaman sıcak bir ortam olmasını sağlamıştır.
 
Ocaklık (Mutfak): Divriği'de mutfak 'ocaklık' ismini almıştır. Evlerin çoğunda iki mutfak vardır. Harem bölümünde yer alan içeri ocaklık ısıdan yararlanmak amacıyla genellikle toyhanede aşağı sekiye açılmaktadır ve orta büyüklükte bir oda seklindedir. 'Kahve ocağı' küçük bir ocağın yer aldığı, misafirlere kahve ikramı için kullanılan bölümdür. Bu ocak selamlık bölümünde başodaya yakın bir yere yerleştirilmiştir.
 
Dış Ocaklık: Yıllık işlerin yapıldığı yerdir. Tandır bu mekanda bulunur. Düğün, Gor gibi toplu yapılan davetlerde yemekler burada pişirilir.